Hıhım sevgili
sever çiçekleri
ama onları sulamaz hiç..
kuru toprağa dokunur parmaklarıyla..
asıl o anı mı sever bilinmez..
Kucagında şeffaf bi kase
ışığı geçiren, duygulanmayı bilen , utanınca renkten renge giren
içinde 3 portakal cansiperane bekleyen
mutfak tezgahına sabitlenen metal sıkacağa doğru giden yolda sıralarını bekleyen
teker teker başları ezilen o sulugöz portakallar
herşeyi geçiren ama asla hava geçirmeyen
o kasenin içinde olmamaktan artık mutlular mı?
balkondaki kuru çiçeklerin sahip olduğu oksijen
bugday teninden homojen olarak dağılan kokuyla birleştiğinde
nefes alınır kılıyordu orayı
dudaklarının dudaklarımdan ayıkladığı portakal tanecikleri
hiç bitmemeliydi kanımca
ziraa en temiz aldığım nefeslerdendi o birkaç dakika ..
Çok güzel yazmışsınız...
YanıtlaSilYazını gercekten cok begendim :)) Ve şiirinin sonunda nedendir bilinmez kendi kendime portakal dedim :))
YanıtlaSil