27.01.2013

Bak ben bazen öyle ki

Ufak , küçük hatta neredeyse görünmez şylerin devasa yapıları yıkabilme özelliğnin oldugunu dha önce söyleselerdi ağzmı bile açmazdım.
ne uzun ne de kısa ağzıma tek bi klime bile almazdım, evet!
zaten o aldklarm yuzunden yakıyorm şmdi yazılı kağıtları, kağıtlar şekilsz, yırtılmış bazıları , makassa hep cebimde şu sıralar..

taaa o zmanlara ait bi takım anılar neden tatlarını alıp gitmiyorlar, yeni gelenleri hor görüor ve izin vermiorlar..
nie izin vermiorum, - yani onlar, anılar- niye istemiorlar ki.

hem dha snraları dha az acır dmezler mi.. derler..
meraklanma sen .. -ben-

kaç kere dha sölieceğim ki, acıyan bişi yok aslnda, ama nerde benm kağıtlarım ?
hyalleri birden , aniiden ykmalı ki kapı aralarından esen o cılız rüzgar umudun zerrelerni yüzüme vurmasın.. dağılıp saçlmasın, gözümn içine kçmasın..
kağıtlarım nrede benim ?

ama kaçtı, doldu bide vurdu..

evime saçıldı üstelik, süpürmem lazım

14.01.2013

yüksek -toz- hayalgücü



önceleri sende kalkmadın bagdaş kurdugun dünyanın sırtından
ama sonra birileri için onların rüyalarına dogru koştun durdun. ayakların hep değdi dünyanın üzerine , dünya döndükçe sende koştun.
kış günü koştukça baharın karnıbaharı oldun. karnımın baharı.
gözlerimi kapatınca unutmaya calısıyorum gördüğüm rüyaları , yıldızlar aklımın içindeki kapıları tıklatıp , ağaçların uyku kenarlarına dokunuyor , sevmekten yorulupta unutma beni diyor.
en iyi sır tutan hayvanı almak istiyorum kendime , boynuna sarılırım diye.
her sarldıgımda , senin aklından cıkmayı bana öğretsin diye ..
ağacın yeşilinin yerini tutamadım.
uzun boynuna baskalarının da sarılmıs olma ihtimalini aklımdan cıkaramadım.
zürafayı alamadım.

9.01.2013

aklımın içindeki bazı doğa olaylarından bahsettim.




Acık pembelerden griye dha ssonra da koyu griye kaçan bir gökyüzünde , olanca soguk olan bi günde
üşümek için tshirt giyorum..
elimden gelen tek şey, üşümek hissi şuanda.. ama kendi halinde gelen hiçbirsey titretmiyor beni..
gökyüzü alçaldı ,ılık sanki yumusak bi yagmur basladı..süngerden sıkılıyor gibi gri giri yagdı..sonra seri bi şekilde yağan kara dönüşürken tüm değişimi izledim. mükemmeldi.

Sonunun nereye cıkacagını bilmeden , kendime yön kestirmeye calışırken ; istikameti belli okların hedefi oluyorum,
bende elimde olmadan ama sürekli içimden konusarak yere bıraktıgım çakıl taşlarından
yolumu bulma niyetindeyken , onları göremeyip tekrar önüme bakıorum doğru yol hangisi diye..
Yardm isteyen , bunu yaaparken de dile düşen ben ..durumum tekrar dillendirilirse eğer
biliyorum ki eğik duran ruhumdan kimseye hayır gelmez..
Anlatamadığını ,anlatmak zorunda bırakıldığın da ; o saniyelerin gectiği kısacık anlarda sanki anlattıgn zaman
birseyler olacakmş gibi hissetmenin lüksünü çok uzun zamanlar önce kaybettğinde
dönüp dolaşıp bu geldiğin nokta sadece kör nokta olmaya baslıyoor..
Bi yerde, bi yastan sonra buradan cıkılacak olsada zamanı geldiğinde , ne kalıcak geriye onu bilmiyosun sadece..
donup kalmıyoruz,yasıyoruz, mücadele de ediyoruz bu süre boyunca..
ve
insanın kendi hayatı karşısında stabil kalabilmesinin, değiştirememesinin ve hatta kayıtsız kalmasnın da
heyecan verici oldugunu farkediosun itiraf edercesine
sonra..
bi zerafeti olduguna inandrıyosn kendini..


istemeyerek..

7.01.2013

mandalina mevsiminin kalbinde , mandalinanın o gün bittiği bi evde.




dısardan gelen ufak çocuk seslerini dinledi önce. gittikçe yükseliyordu ,
seslerden uzaklaşıp , gök yüreğinden düşürdüğü birkaç buluta tutundu.
üzerine giyeceği hırkanın rengine bi turlu karar verememisti. gri diyen dudakları titremisti.
acıga yakın kumral gur saclarını eliyle geriye dogru attı , bu hareketiyle saclarının buyuk bi kısmı yuzune dokuldu.
elmacıkları belirgin , yumusak ifadesiyle
iyi sayılabilirdi.son kontrollerini de bitirdiğinde gözleri neredeyse görünmüyordu kahküllerinden. bu güzeldi.
merdivenlerden hızlıca indi. bu süre boyunca kendi boşlugunda debelendi. rapunzelle dolayıp , bağladığı saçlarıyla kendine tırmandı .
belirgin yuz hatlarında yüzerken , kıyılarına döküldü engelleyemeden. elmacıklarına okyanus değdi, gözündeki yaşlardan deniz kızları kaçtı .
onları yakalamak için
uzattıgı elleri ağaçlara değdi , onları devirdi
zannediyorken

uyandı. yere düşen lambayı kaldırdı .