Oturdum bu sefer , dünyanın bütün ağaçlarına teşekkür etmeliyim dedim. Çünkü başka türlü anlatamazdım , ben hep böyle teşekkür ederim.
Bazen susalım ve aynı yere aynı yönden bakalım isterim, sonra da merak ederim , aynı şeyi görür müyüz diye lütfen görelim.
O küçük çilekleri kokladığımda, bi şarkı duyduğumda , hiç istemeden kendimi kırdığımda , saçma sapan ve birbiriyle bağlantısız onca olay arasında , ayağım takıldığında ,ağrıdan uyuyamadığımda, dünyanın doldurduğu tüm boşluklarda ,güçlü ama yorgun , haklı ama sessiz olduğumda sen yokmuşsun yanımda.
İnanamadığım bi çok şeye kendimi inandırmaya çalışırken , sessizce ağlarken ama bunu öfkeden, mutsuzluktan ya da acıdan yapmazken
yokmuşsun yanımda.
Şimdi böyle söyleyince beni daha çok acıtmasın diye buraya parantez koysam, olsun koysam , omzumun birine bi öpücük koysam , geldin üstesinden koysam yani alsam koca dünyayı koysam , geceyi koysam gündüzü koysam ağırlığı ikiye bölünmez, azalmaz , hafiflemez.
Bunlar oldu ve bunlar olacak. Biliyorum değişmez.
Rüyamda ormanın içindeki o ince uzun yolda yürüdüğümü gördüm. Sen olsan seni de görürmüşüm, yokmuşsun.
Teşekkür ederim , büyüdüm.