Her zaman böyle güzel denk gelmiyor.
Çoğu yazı;
Gökyüzüyle yeryüzünü ayıran o büyülü çizgiye bakarak, önce el yazımla sonra da tuşların yardımıyla buraya yazılmıyor.
Oturmuş hangisini daha çok sevsem karar veremezken kalbim aklıma soruyor:
-gece mi daha çok gündüz mü?
Ama cevap veren olmuyor.
Bu aldırmazlıkla kaç kez döndürdüm dünyayı güneşin etrafında, kaç kez uyudum suyun bunca kıyısında , saçlarım nasıl da mutlu denizin tuzuyla
ve sen kelimelerimi bekliyormusun acaba bu ekinoksta , merak ediyorum.
Merak ediyorum .
Tüm bu sevdiğim doğa olayları, gel-gitler, değişen mevsimler, güneş ışıklarının eğimi ve artık uzamaya başlayan geceleri düşündüğünde aklına geliyor muyum?
Gözlerini kapatıp , hava durumunun sıcaklıkların düşeceğini söylediğini düşünürken mesela
ya da bir gün bir kitapta ' uçlar kırılganlık taşır ' cümlesini okuduğunda ,
ne biliyim aynı cümlenin kafanda elli kere döndüğünü farkettiğinde zihnini dağıtmak için ellerin cebinde rüzgara karşı yürürken ; cebinden çıkan fişlerin yaprak olduğunu hayal ettiğin o gün ..
Gelir miyim aklına ?
Yılda iki kez , hiç olmazsa?