25.12.2011

Hayat yapım sundu ,gitti



Oturmuş karşılıklı konuşan iki insan - biri susunca diğeri konuşan -  biri kadın biri adam ..
kadın , koca bi kenti ateşe verip sözleriyle , ellerini ısıtan ; adam , aklının sol köşesine tüneyen düşünceleriyle yalnızlaşan ama ,
bir musibet içinde bin nasihate grek kalmadan beliren  ışık huzmesinn ortasnda ıslanırken birlikte
balkanlardan gelen tum soguk hava dalgalarını biz *den uzak tutan ..
ağır çekimde , üstelik kapalı gişe oynayan bu filmi göreblmek için can attığım onca zamanın hatrına , enstantane değeri yukseltilmiş bi fotograf makinesi gibi saniyenin onbinde birini bile kaydettim ben !
filmin sonunu bekledim , yanımdayken özledim , yalnzlaşan o adamın kirpiğini öptüm ben !

14.12.2011

İştah açıcı

Çoklarının dünyası tüm ihtişama rağmen ,
bi masa üstünde saatlerce bekleyen yemeklerden farksızdır; tadı ne olursa olsun ,
özenle hazırlanmış
ama tek bi el dokunmadan öylece kalmış , bırakılmış..

11.12.2011

İhtiyaç

Hayır,hayır bunu  yapamam. En azından yapmamalıyım. Basit mantık bu ; daha fazla devam edersem daha fazla olur.  Daha fazla mı? off..
Düşünsene daha fazla. Fazlayla bu kadar kötü olurken dahasıyla ne olur?  Söylememeliyim.
Yazmalıyım.  Senin hakkında yazı yazmalıyım.  Hem parçalanmıyorum böyle ..  Sanırım.

Belki yine bir şeyler çizmeye başlarım.  Hayır,  onu da yapmamalıyım.  Sadece.  Okumalıyım.  Doğru kitaplar okumalıyım.  Düşünmemeliyim.
Düşündükçe canımı yakıyorum.  Kendi kendimin .Yalnızken gülümsemek için ,fotoğraf makinesini self timer’a ayarlıyorum.
Gülümsüyorum.  Gördün mü? Bilmem..
Çok mutluyum.  Sadece.  Seni fazla.  Birazcık fazla seviyorum,olamaz mı?
Ama bunu yazıyorum.  Yazmalıyım.  Söylememeliyim.


Son.

Bir kere daha.

Bir taneden de bir şey olmaz.

5.12.2011

iki kişi aralığı


dünya üzerindeki herkesin zaman zaman aradığı sonra da bulamayıp vazgectgi o şey*i buldum ben.
hani çoklarınızın samanlıkta aradığı o iğne var ya ; artk adı herneyse , buldum    
incecik deliğinden huzur geçirdim ve üstüme diktim ben!

1.12.2011

kıtırt


Kafamın içinde enine boyuna çiziktirdiğim adamın münferit halleri
benim için hansel ve gretel isimli masaldaki cadının şekerden kapı -pencereli eviydi ..
Afiyetle yendi.

23.11.2011

dar zamanlardı, bir insan bile geçemezdi arasından..



kirpiklerinden baslayan bi çorap söküğü gibi ağlamıştı adam.peşpeşe.durmadan.kocaman.
gözündeki bu deliğin ilk ne zaman açıldığını hiç hatırlıyamadan.

tüm bu olanlara bi kıymık gibi bakmıştı kadın.
gözü adamın yüzünde en son nereye takılmıştı
hatırlamaya çalışmadan..

kadın,yazmaya devam etti
hiç unutmadan.

22.11.2011

düşündüm

Ben babamdan pek sevgi görmedim..ve aslında görmediğimden yeltendim sana.. sende de eksikti ya..! o*ya..!

13.11.2011

Heryerde


çok mutlu insan gevezeliği. çok hüzünlü insan suskunluğu. aslında konuşmak sadece konuşmak değil.

10.11.2011

Şükür ki kalbim atıyor !

Tüm bunlar,yaşananlar benim alışık olduğum anlaşma şartlarına ters,lütfen gidin burdan.

deişim ister herkes; o değişsin , bu değişsin ,mümkünse senin şu huyun değişsin / ama kimse bilmez ilkin kendinden başlaması gerektiğini bu değişimin.
kim gelir, kim öğretir , kim birleştirirse bunca kelimeyi ve kocaman cümleler elde ederse;
o zaman adım atar işte gerçeklikler ülkesine..

aslında , bakma sen bende çok bildiğimden değil de, insanlar bilmediğinden ; aynı şeyi bi başkası söylese yada bilmese de biliyor gibi yapsa hemen inanırlar,
anaokuluna adım atmış çocuklardan farkı yoktur insanların öğreniş sürecinde..

hepimize küçükken büyükler cok bilir gibi gelirdi ya, büyüdüğümüzde tüm öğreticiler soyutlaştı, alınan derslerle birlikte hemde.. baş ağrıları elle tutulmazdı, kalp sızıları ona keza..
ne öğrendysen onun ödülü oldu alnındaki ter, gözündeki yaş; ki düşününce en güzel ödül belki , kaynağına götürür insanı , düşünceye,temele götürür, su*ya götürür..

ne konuşuyor büyüyünce insanlar, ne yazıyor, ne çiziyor acaba? uykusuzluklarından dersler çıkarıyorlar mı ?çıkarıyorlarsa eğer nası içeri sokabiliorlar aynı hızla içeri ?
nası zor tek başına olupta tüm dünya yükünü omuzlarında taşımak.. ? kolay mı ?
sorulardan bunaldın mı ?
biliyormusun soru işaretlerinin şeklidir en çok korkutan beni, minik kasap çengellerinin aklının her odacığında olduğunu düşünsene..kndi bacaklarımızdan asılmamız için bekliyorlar bizi cevapsız kaldıkları sürece..

tüm bunlar ' o kadar uysal yada o kadar yakın 'olamamamızdan belki.paragrafların en başına götürdü kelimeler şimdi. samimiyetsiz ve çok degerli naiflikten uzak kalmayı tercih etmeyenlerin yanında olmayı reddedenler cumhuriyetini biz bu yüzden sevdik herşeye rağmen ..ki kendileri bünyeye en zararlı cumhuriyet seçildi, bedenin altınvuruşu olarak bilinirdi.
öyleyse söyleyin ne yapalım biz şimdi?
sonsuz saat uyuyalım mı gözlerimiz açık ?bulalım mı eşimizi ? bulduğumuza inanalım mı ?
ceplerin büyüyen deliklerine inat , küçülelim mi ?

tüm bu sorular ; o küçük kasap çengellerine eklenen yenileri
iyisi mi ,cevapsızda olsa salıverelim biz bi ikisini..

8.11.2011

Küçük şeyler sevindirir ruhumuzu

biz, hepimiz,.. gün gelip tüm egolarımzdan arındgmzda  /  ki pek mumkun diil / aslnda deniz gbiyiz.
sdece durgun olduğu için sadece dalgalı yda sadece mavi olmadığı için ssadece bulut rengi..

bütün duvarları kaldrdgmzda aramzdaki  /  ki aslında yoklar ve bu da aslında mumkunsuz oldukça / suyun içinde ayklarımız hemde bileklerimiz
gözgözeyiz işte hep şimdki gibi ve aklımzın alamıcagı kadar durgun/dalgalı ,kocaman bi deniziz

böyle oturup butun herseyi dşünmek ne mümkün!düşünmeden edebilirmiyiz ?
bi gün olucak biliyorum
sen ,ben,deniz .. şimdilik sadece hayal edebiliriz..

/ senle ben de deniz gibiyiz, yerinden oynatamadığın taşların ; tek derdimiz... /

14.10.2011

İçi boş giysiler

bi açığınızı yakalar ve hayatınıza girer insanlar
çıkmak içinse başka bi açık kollamaya gerek duymazlar
kalbnize , beyninize , sırlarınıza ,
kahkahanıza , yaşınıza hatta geçen yaşlarınıza ortak,
etten kemikten yarattıgınız o yere, belki mabedinize
istedikleri an girip çıkabilceklerini zanneden insancıklar olurlar..

20.08.2011

Nasıl bilirdim ?


yazlık bi hayat

bunun hayalini kurmanın sonunu göremiyorum ben

bir adım daha ileri gidermiyiz
yada bi adım daha atıp ta o uzaklıkların boyunu ölçebilirmiyiz acaba..

içimde bi uzak
içimde bi tuzakla birleşti

yalnız olanların hayaletiyle benim yalnız anlarımın vehameti
sizler,

özellikle de sen!

henüz farkında bile olmadığın bu yalnızlığa hiç bi an mola vermeden
son sürat devam et

ve içindeki o ağaça çarp !

sen böyle devam ettiğin sürece
kimler hoşçakal dökecek arkandan

bak,..

yada sessizce gel kendine, içime su serp!

seç!

5.08.2011

Kırık

hadi kopalım yine, önce bi yaprak snra bi tane daha
bi yaprak
bi yaprak dha..

gövdelerimizden birbirimize dogru uçları sivrilmş oklar
fırlasın
ruzgar gibi vızıldayan, can yakan
oklar


sonra duralım
bi esneme payıyla
yaydan çıkalm..

20.07.2011

Meydana gelen bir şey...

bardağına çay doldururken dalgndı ..

yarısından da cok dem doldururken bardağa, dşüncelerinin ete kemiğe bürünerek
somutlaşan halinin  'dem'  oldgna karar vermesi
çok vaktni almadı..

16.07.2011

Biliyorum

Karalama kağıtlarndaki geçmişn toznu almaya devam ediorm yalnz olan hergce..
Herkesn ki kdar yda braz dha fazla bildiğm şeyler var sesszlklere dair..
küçük şeyler..
uykuda görülen ve snrası çok nadir hatırlanan o anlık filmler , uykulardan uyandrmaya neden meyillidir; biliyorum..
dünyanın dönüşü yavaşladğnda ,güneş artk ısıtmadığnda , evimdeki saatlern kalbi durduğunda ve dlgalar tüm hızlarıyla ayaklarıma ve kıyılara vurmaya basladığında
neler yaşanabileceğni biliyorum..

doğduğunda suskunluk takılmış yakasına , özenle iliştirilmiş bi çengelli iğneyle..
ama sabahın sıcak çayı , yeni yetme susamların tazeliğiyle oluşan sabah simitnde sindiriyoruz tum anlamları biz..
konuşmadan..
kadın cıkagelir mutfaktan cümlenin orta yerine, adam kalkar ayağa.. bildikleri başka bi iklim yok , süzerler herşeye rağmen mutluluklarını süzgeçten..

7.07.2011

Dünya uyumuş


Başını yastığa koyar koymaz uyuyanın yüzündeki ifade ; mlyonlrca yıldr hiç durmadan döndüğnü anımsayan dünyanın yorgunluk hssedip , göz kapaklarının ağırlığna karşı gelememesiyle sonçlandı * bu gece de..
onun dünyası an itibariyle uykudan ibaretken , ben de kendi dünyamı seçtm  o uyurken..

19.06.2011

İp kopar, belki olur..


Kirpiklerinin güzelliğinden ne çok kişi bahsetmiştr sana.. bhsetmişmidir ? yok, ben söylemicem..
ben göz kapaklarından bahsedicem bu sefer, çok güzeller.. yada çok güzel değiller..gözlerini kapamanı istiyorum diye güzel geliorlar belkide bilemiorum..
uyuyusunu görmek istiorum ,sadece uyudugunu gördüğüm zaman huzurla uyuyabilirmişim gibi..

bu his farklı , karakter sahibi ; özlemleri ve kuruntuları var
yalnz sbahlardan huzursuz oluyor, bazen de gözlerini açtıgında saçlarını görmek istiyor..

belki sadece perdenin arasından güneşin gözüne vuruşunu izlicek , oda bilmiyor..
kurması kolay bu cümleleri ama
hepsinin -belki- kelimesine bağlı olması pamuk ipliğiyle ; umuttur en küçük haliyle..

yastıga güzelim başını hiçbişeyler düşünmeden koyabliorsan ne mutlu sana
ve yne o güzelim başını yastıga ,briyle aynı şeyleri dşünrek kyuorsan o dha güzel..

gibi..
ne de güzel bi kelime..

düş /kalk


düş / kalk
hiçkimseyle aynı uykuyu uyuyamazsn


dedi..

4.06.2011

Çiçeksiz

yalnız çiçeği ,hızlıca kuruyor ; nemsiz
lütfen çiçeği çok nadir açıyor ; belli belirsiz
anlıyorum çiçeği , açıyor açmasına da sen inanamıyorsun açtığına ; çaresiz



ama küstüm çiçeği sadece bir kere açıyor,bir kere affediyor ; beklentisiz
o da tam bu gnlere denk geliyor ; bilmiyor ,sessiz sessiz..

Bilmediği..

Başından beri anlatmaya çalıştığım onca şeyi  - ya da yok anlatmak değil de, hissettirmek diyelim . Evet, hissettirmeye çalıştığım onca şeyi,
onun şimdi idrak edebiliyor olması
ne kadar dokunabilirdi ki?

ne yapmalıyım yani , idrak edebiliyor olmasına oturup mutlu mu olmalıyım ?

Bunca susmaları cezalandırmak gibi sanki daha ne kadar acıtabilirdi ki?

Kocaman bir unutuşu da ardından getirmişse zaman, koymuşsa gözlerinin bebeğine ben görebiliyim de daha da üzülym diye
o zaman ne kadar geçebilirdi ki?

Hala can sıkıcı derecede genç ve canlı olduğumu vurguluyorsa ellerim, ne kadar bekleyebilirdim ki ?

-Neden susuyorsun?
-Çünkü.

Aynı kara kutusu kendinden önce düşmüş uçaklar gibi.Yığınların altında aradığı kendini , el yordamıyla ne kadar hissedebilirdi ki ?


Ne kadar?
Sadece bu kadar.
Bu.

11.05.2011

Atom


Biz'de uzak olmazdı..
olmadıda senelerce... karar verdik sana gelicektik , burnumun ucu kadar mesafe gittim 
gördüm ki aramızda kaç şehir varsa hepsi ayakta
saatleri yutup arkamda kaldığında 
sen kaybettiğm önemli bişey ,evde unuttuğum anahtarım yada..
sen ve ben biraradayken 
bi atom ederiz unutma

5.05.2011

Kopmaz artık kıyamet kalbimin sarayında..

bizim krallık bazı zamanlar oldukça kalabalık .
her harften bi kaç tane kullanılmış kelimeler sebebiyle bi şenlik yeri;aydınlık , bi cümlelerin duvarlara çarpıp yere düştüğü oda;karanlık

nerden bakarsan bak , surlarla çevrili
tahtının değişmeyen varisi aşkımız bi nevi
dört duvarı kutsal , özene bezene benimsenen huzur kalesi.
artık adı değişti.
ağlamak yasak kalesi ..

21.04.2011

Açıl susam açıl..

nasılsın?
iyisin gördüm,
yavaş yavaş değişen karenle ,başını her sola çevirdiğinde aydınlık artık baktığın yerler
ama nasıldı öncesinde
nasıldı
nasıl demli..
birlikteyken dibi görünen çaydanlık,uzayan kahvaltılar
mutfakla süregelen o garip aşk
farkettin mi söyle
dünkü tiner kokusu
baş parmağındaki boya izi ile kardeşti bütün gün
damağında çayın tadıyla yaptığın onca şeyi ,sen mi yapmıştın bir düşün
hatta sen şimdi otur tane tane oku ve düşün
.....
yaşamla kendisi arasnda dimdik tutmak için çaba gösterdiği o kalkanı ' zaten çok yandı canım dha ne kadar acıyabilir ki' dierek
denize fırlatan ,uçan halı üstünde gezen ego'lara boyun eğen mi
yoksa
beyaz şatosunda huzuru ararken ,pamuk prenses saflığı ve robin hood iyiliğiyle dahil olduğun bu hayatta
7 başlı ejderhaların da -insan- oldugunu gördüğünde
farklılaşmaya başlayan, sorgulayan ama gördüğü zararı en aza indirgemek için kendini yenilemekten korkmayan o kızmısın sen..

............

12.04.2011

Sen gücenme..


bazen, insan herşeye üzülüyor
içi sıkılıyor, mutsuz oluyor
insan bazen, hava kararınca bile alınıyor
güceniyor , içleniyor
Çok mutlu olduğumuz zamanın bi kısmını, vücudumuzun bir köşesine saklamak gerekiyor.
zor geçen, zor günler için..

7.04.2011

Lazer hızında yazılan kaderler (sanki.. )

iadesiz taahhütsüz son derece hızlı bi kargoyla
doktor yönünden sahip oldugum tek şansla
kırıksız çıkıksız
zihnim ve bedenim
beklendiği gibi engelsiz
geldim dünyaya

peşi sıra daha neyim kimim bilmeden
okulda işte ailemin dahi içinde olduğu multifonksiyonlu
üstelik sahil kenti yaşantısına uyumlu programlar yüklendi durdu
sahip oldugum fabrika ayarları su gibi duruydu
tazecik zihnime kazındı
taaa o zamanlar bile küresel sermayelerin belirlediği yazılımlar,rakamlar

önce okumayı, sonrasında ; en mühimi okuduğumu henüz anlmadan öğrenmeyi söktüm ki
hak edeyim yakama taktıkları nazar boncuklu o kurdeleyi


sonra zaman ilerledi
lazer çağında hzlı olamayanı/yaşamayanı sistemn nasılda dşladğını
hatta posasını çıkardğnı gördüm ,bildim.
mevcut düzene daha hzlı entegre olan modellerin nasıl +1 olduklarına şahit oldm en yakından

bazısı korkuyla geri kaldı , zamanın gerisinde
kabuğu içinde,iyi niyetiyle,
ona ve insanlığın hayrına gerekli verileriyle depoladı bilgileri beyninin içine içine
bazısı da çekti fotokopisni son moda kılıkların
bedenini sarmadığı halde
giyindi onu baştan ayağa, sakilliği değil umrunda
takındı apolitik tavrını

ona neydi ki dünyada ki sefaletten ,acıdan , işgalden
eğitimsizlikten bedenleriyle birlikte fikirleri kuruyan
onca insandan ona neydi
o ona öğretildiği üzere
bakardı sadece kendi işine
oturduğu koltukta geviş getire getire...

25.02.2011

Sesimi çıkarmıyorum



bir knadından vruldu , önümüzde yere düştü ; düşünce
yaralndı , yara aldı
kfa kfaya verdk, saatllerce düşündük kaynaması mümkünmüdür; sarılırmı yaraları bşka bir dşünce desteğyle..

karar verdik..
esksi gbi özgrce uçamaz bu dedk..

öle ki;
uçamadktan snra yumurtlasa noolur ki
yattıgı yerden bizi kurtarablir mi?

21.02.2011

Hey dünyalı ...!



bi kötüyüm , havadan kesin..
yda değil , mutsuzum işte; havaya suç atmak benm işim..
göğsüme yerlşen fil nefesmi keserken , o mutlu mesut baloncuklar içinde ,ciğerlerinde benim nefesim
oksijensizm
nerdeki bu oksijenin zulası , gidp bulmalı , kana kna içmeliym
kadınm, mutsuzm , kararlıyım
senn o beyninin içne -düşünme-yi sokmalıym
ellermi uzattığmda hçbr yere doknmadığmı görmelisn
için şeffaf ,yok yok vazgectm , kranlık
ne kadar konuşursam konuşaym
aldığm karşılk;  boşluk, sesszlik , hiçlik
nefessizm
yapablsem
kaç hayata bedel nefes çlarm snden
snde sırf bencillğnden kndi dileklerni üflersn gerçekleşsn die ağzımn içnden
olsn; ödeşmş olurz blki
ben kısmi uzay boşluğnda
ciğerlerm nefesni okşarken..

11.02.2011

Pürüz !


düşündüklermn yaşlandğnı hissediyorm
kırış  kırış olduklarını..
ne kdar uğraşırsam uğraşym, ne kdar boyarsam boyaym olmuyor
pürüssüzlüğünü kaybetmesini kapatamıyorm

güldüğmde msela dşüncelerimn kenarlarnda oluşan krışklıkları gizliemiyorum ..

şimdi bnları da dşündüğüm için farkındayım çok dernlerde geziyorum ; ama ben derindeyken çok rahat nefes alabiliyorum .
peki
ben en derinde rahatca nefes alabildğim için buruşuk bi deniz kızı mı oluyorum..

3.02.2011

Birşeylere inanmakla öyle meşgulüm ki!



Hayatım içinde her ne yaptysam beni en iyi şeklde ifade ettiğini söyleyemem tabii ve hatta sıkça yapıp ettiklerimin ben olmadığını da iddia edebilirim...
Palavralardan bir özgeçmiş dizerim kendime herkes gibi ve inanırım da bu palavraların ben olduğuna ...
Günü geldiğinde palavralarımı kırıp geçerken acı bile çekebilirim bu ben değilim diye..
O an isteğim ne ise onun ta kendisiyim.
Belki bencil, belki vefasız, belki ilgisiz, belki çok sıradan, belki çok marjinal,belki doğal, belki hiçbiri ama ; insanım.


Yoksa hiç vicdan azabım olur muydu yaptıklarıma ve yapmadıklarıma dair?



22.01.2011

Toz

Bir evin içinde iki kişi vardı birde ikisinin konuştukları
bir evin içinde tozlar vardı birde uçuşmaları
bir evin içinde söylenmiş kelimeler vardı birde söylenipte duyulmayanlar
bi gün o evde elektrik süpürgesi çalıştı , tozlar kaçtı
yakından baktı
gördü ama duymamıştı
duyulmamış onca söz ufalmıştı, kelimeler tozlaşmıştı
harfler biraraya geldi ,anlam kazandı
üzüntüden ufalan harflerin içi rahatladı
yakından bakanın kalbi sıkıştı
ama sonra
elektrik süpürgesi birdaha çalıştı.

Artniyet



Bir kere daha düştüm eline ,artniyetsizce ;
yine olsa yine düşerim belki 
sakarım senin olduğun heryerde  ..

5.01.2011

Bugün...

onlar bir'diler
hep birlikteydiler .
sonra duydum ki ayrılmışlar .
onca sene biriktirdiklerini ne yapmışlar diye sordum
duydum ki ceplerini boşaltamamışlar
biri geldi dedi ki
ben yine aşkın içindeyim , ama hala ceplerimde ne varsa onu yemekteyim .
üzüldüm

sonra düşündüm
ayrılık anında buz gibi olan eller ısınsın diye ceplerde olur bazen , demek ki izin vermezlermiş biriktirdiklerine ; gitsinler diye
hatta bazıları cepten yermiş bi sonraki aşklarında bile.

2.01.2011

Kışa hazırlık

benim ağzımdan çıkan kelimeleri onun kulağına doğru sabırla taşıyan karıncalarımız vardı beslediğimiz..
kelime karıncaları..
en çok sevgi sözcüklerinin altında ezilirlerdi
sevgiydi,aşktı, ağırdı anlamları
soğuktu, kıştı ,sıcaktı manaları
kaç kat ederdi sırtlarında birbirimize doğru giden o yolda
kulaklarımız karınca yuvasıydı
tüm sözler kışa hazırlıktı
Sevgili ,
karınca kararınca hepsini karşılardı
hatta
karşı atağa geçer 
ruhum aç kalmasın diye onu kışa hazırlardı