29.12.2014

yılınsonu





sadece onu ve yüzünü görmek için gitmekler vardı zihninde ,  dilindeyse geçerken uğradımlar.
ayakustu atıştırılmış gibi lezzetsiz olan her kelime,  dilinin bir kenarında tat olmayı beklerken
zaman geçmiş , kış gelmişti.
seviyordu neticede kışı , geçen zaman üzmemişti.
'bir daha hiçbir zaman eskisi gibi olmayacak şeyler' listesinin başlarına yazdı adını,
kalemi bıraktığında kar başlamıştı.




22.12.2014

yaş






hiç yaşlanmıyordum bi süredir , yarından sonra da yaşlanmayı düşünmüyorum aslında , bir günlük bişey benimki , geçiyor hemen.
bi rakam değişikliği nasıl sağlıyabilir ki bunu ,
daha çok gülmem , üzülmem , yürümem , müzik dinlemem , yeni yemekler tatmam , yeni insanlar tanımam , tanıdıklarımdan vazgeçmem , anlıyamadıklarımı anlamam , özlediklerime sarılmam, ağlamam , anlatamadıklarımı anlatmam , dünyanın bi kaç yerine ayak izlerimi bırakmam  ve daha bir çok şey yaşamam gerekir yaşlanmam için.
kimilerinin aksine akciğerlerim şekerle tıkanmışçasına pembe baloncuklar çıkmıyor ağzımdan. mutluluktan ölmek gibi bi hayalim de yok ,hiç olmadı.
tercihen duygulanmıyorum böyle günlerde . en azından kendi kendime .
bana sarılması yetiyor , en ağır , şekerli ve derin hislerim o kolların arasında şekilleniyor.
bence
kalbim benim bilmediğim bişey biliyor.




12.12.2014

yüz






bu yaz yeterince yuzemedigimi düşünürken, bunu telafi edebilirsin diyor resmen yağmur 

ne tatlı*