21.12.2012

Zaman ayraçları


Denizaşırı, günaşırı, gün ortası,öğle yemeği,güneş ışığı ,akşamüstü,kurabiye kokusu 
öğleden sonra,  özlediklerin, hafta sonu, akşamüstü serinliği,gece ayazı, hiç özlemediklerin,
hafta içi, sohbet ortası,bir kahve sonrası, sana ait olmayan sigaranın rahatsız edici dumanı,kar soğuğu ,ıslak saclar,
sıcak peteklerin yanındaki kocaman minder,uyku öncesi,gözlerini kapatış anı, yagmur sesi,kar aydınlıgı , kitap kokusu, kahvaltı sonrası,
bir miskinlik,bir boşluk hissi,bir gülümseme,bir ses, bir dokunuş, bir ayılma, bir çarpıntı,bir hayal, bi sarılma hissi.
bir kanepede uzanmış akıldan geçen onlar ,bunlar şunlar..


20.12.2012

Bazılarına göre adil aslında..


Etrafımdaki herkesten sakladığım o aleni içsel yolculuğum
istek hattı olmuşken zatıalinize
falda çıkan o devasa kaya yuvarlanarak geliyor üzerimize..
tekno ilişkilerin gürültüsünden geriye kalan sessizlkte dümdüz ediyor mantığmzı..
olamaz mı..
oldu bile..

herkesin yaşadığı bu hayatla olan kısmi ilişkme çomak sokmak derdindeymişçesne sdece kendi dinamizmine yardmcı olan o kadnı dürtüyorum ara sıra..
uyah hadi diorum !
esniyor ama uyanmıyor..

sanki tahtrevallideymişcesne sallanan üstelik aynı zmanda vals yapan brkaç syasetçyle dnümü bugünmü konuşuorum uykuarası,sırası,sonrası..
her zman sözcük frlatan dudaklarım kayboluyo o ruyada,
resmen cezalıym..

işte böle arada bi onlara rastladğmda klorağı bol beyin hücrelerm içim ve de dışm diyor ki sesszce :
şu bir gerçekki ,

uçamayan bi kuştan öte , kendi gerçekliğmn vrsayımını yaparken şu huzurlu khvltı msamda , ismi anlı şanlı gzeteleri okuyp, ballı börekli isimlern ,sosyetklerin
sayfasna gözgezdren
efsanevi bnca gvezeliği bir çrpıda okuyuveren
bulmca sayafasna hakknı vererek kenara ayıran belli belirsiz,üstelik zamanı olmayan bi manşettim bu dünyada..

sağdan sola 10 harf yukardan aşağı yine 10
bu kocaman dünyada..

15.12.2012

beyaz giyme toz oluruz, biz arada böyle tuz buz oluruz




boy boy kumbaralarımız var bizim seninle. içi kelimelerle dolu. bazen açmışken kutuyu ,söylemişken güzeli diyip kapatıyoruz o bahsi
ve çekiyoruz o kucuk yeşil keseden yeni cümlenin ilk harfini.

telleri yanık, kokusu keskin kahveler eslik ediyor her seferinde. eş zamanlı kahvaltı yapıyor belkide camdan cay bardaklarına dolup,dökülüyoruz.
içip ,içimizi ısıtıyor, en sevdiğimiz peynirin de yardımıyla aklanıyoruz tüm davalardan.
yürüyoruz, evin odalarını geziyoruz, ev büyüyor gözümüzde .
bazen aynı anda bazen bi kaç gün farkla kusur etmiyoruz kaygıda , yoklugumuzda müziklerimiz var, kitaplarımız var.dikkatlice okumuyoruz belki ama sırf
söylerken içimiz ısınsın diye deniz koyuyoruz her karakterin adını. çiziyoruz o cümlenin altını , kulağına fısıldayıp güvercinin, yolluyorz tahahhutlu , adres değişikliğinde haberimiz olsun diye.

bazen de
beni'i , biz'in üstünü örterken
ve
söylediğimiz son kelimeye kızarken buluyoruz kendimizi  ,

sahi.

(belki bi fikriniz vardır)

yanağıma düşen bu kirpik hangi kelimenizden düşüyor sizce .

10.12.2012

İmla hatalarım üzgün, ama yine de bozmuyorum cümlelerimi.



Bugünlerde sıklıkla canımı sıktıklarını görüyorum
bende onlar yerine bol bol zaman öldürüyorum
zihnimin içinde mevsim kış, kış ama sıcak yani normal ;bazen de yaz , akılla karışık yağmurlu
evet
belki biraz huzurluyum ama beni somurttular , ne gereği vardı ki beni niye soğuttular
girdiğim gülme krizlerinden cıkmayı pek guzel bildim de

sana geldim, yanına; yogundun
basını bile kaldıramadın, yorgundun
bnde yastıga koydum dizin yerine başımı
nasıl olsa bunu da unuturdum.

6.12.2012

neyseki sabah oldu.


birşeyleri bırakıyoruz bazen yada bırakmasakta geldiğimiz yerde kalıyor o birseyler, arkamızda. 
- bazen istiyorsun ve olmuyor işte - leri uzanıp yerden toplamak gereksiz oluyor
,
oyle gecelerde saçlarımız uykudan önce fazlasıyla kavga ediyor yastıklarla.

5.12.2012

Uyuyabilirim gibi hissetmek





aklımı yarım kalmış bişiylerin içinden çıkarmak ve yıldız tasıyan kamyonlara binmek , uyku 
dagınık bıraktıgım yerleri toplamadan uyuyabilirsem, rüya 

Bazen bildiklerim zayıflıyor ( bazen bana öyle geliyor )



Dünya üzerinde bulunduğum nokta 
Güneşten uzaklaştıkça ,  havada gitgide serinleyip , kararmaya baslıyor..
Günün ışığı başka yerleri uyandırırken sıcağı ve ışığıyla
bizide uykuya yatırıyor ..

Eş zamanlı benimle bunları düşünen insanların varolup olmadığı sorgusuyla birlikte
dün gecenin dili dolanan cümlelerinden kalan artıkları
ve uzaklık,burukluk,öfkemsi bi takım harflerleharmanlayıp,
öyle kırıcı ve sıkıcı kelimeler buluyorum ki.. bunları acıtıcı cümlelere bir bir serpiştirmekte de üstüme tanımıyorum cidden..!
En sert kelimeleri bile anlarca eğip büken ve onlardan güzel cümlecikler kurmaya calışan ben ,
nasıl oluyor da böyle sapana koyuyorum kelimelerimi ,
fırlatıyorum bir bir tüm gücümle dudaklarımın arasından..
ve peşi sıra ses gelmesini bekliyorum karşımdakilerin sol tarafında bulunan o avucları kadar olan o 3 oda bi salondan.
taşlaştı sözcüklerim ,
ufaldı bazı sevdiklerim,
zayıflıklarından, korkaklıklarından ,boş bakışlarından...
belki de hepsinin içindeki kış sıkıntısından....




28.11.2012

Karyağışı


Başkalarından sebep yalanlar dolandı benim saçlarıma
kökünden kestim hepsini
dibinden ..
aynı şimdi yaptıgım gbi sol şeritten akıyordu sözcükler
sana baktıgımda farkettigim ağır vasıta bakışların
şikayetçisi olmadım
karşılık verdim hepsine
dibindeyken bile
yoğun kar yağışı beklenen omuzlarını kurtarmaktı amacım
yalanlar dolandı dizlerime
kaçtım
bilimin ayak bileklerine taktığım çelmeyle
yağmur oldu gözzyaşlarım
sağanak oldum
aktım..

24.11.2012

:)



Bunu şöyle bırakıyorum. bırakıyorum ki, mutlu olun. Bi iyi geceler öpücüğü, bi günaydın mesajı, bi uzakdoğu masajı vs. olsun

19.11.2012

Zihnimden sacılan harfler konfeti gibiydi bu gece..




Yarı aydınlık bir odada, loş ışıklar altında bir adam ağzından dumanlı hareler cıkarıyor sessizce,baska birisi yazı yazmak için alıştığı gibi
kaleminin ucunu acıyor , teneke kutularda saklıyor kokulu silgileri anı diye ama kullanır yine de zor bi günde..
çok arkalardan bi orkestra sesi geliyor , iyi hissettirmek için keyfekeder şeyler çalıyor, tanıdık melodileri notalıyor kulaklarımıza..
Esrarengiz bir kaç bulut farkettirmeden nöbet değiştiriyor perdelerin arkasında ,kimse görmüyor benden başka..
Saniyeler önce dinmiş olan yağmur arkasnda bıraktıklarıyla buluşuyor balkonumda , bi ufak rakı sofrasında ..
orkestranın şarkıları tüm bu gceyi tercüme ediyor sanki ezgileriyle ,
tüm yeteneklerini kaybetmiş bir melek insanoğlu uyusun diye gecenin üstünü örtüyor elindeki battaniyesiyle,
o anda neler oluyor kimbilir..
yıllardan beri karşılıksız kalmış bi aşk ,karşılığıyla karşılaşıyor ,
sorulan sorular cevaplarını buluyor , haritanın kimbilir neresinden gecen bi tren duruyor ve mola veriyor..
bir yerlere gec kalınıyor, kumsaati ters dönüyor
kahkahalar sohbetlere eşlik ediyor..
hasta bi cocugun basını annesi bekliyor,elini alnına koyuyor ,göğsünü dinliyor
insanlar yürüyor, koşuyor,ağlıyor..
hiç bilinmeyen  kültürlerden ,hiç bilinmeyen bir alfabeden
bir harf geliyor ,
a ile b nin arasına giriveriyor..
cekingen bi kız söylemesi gereken cümleleri içinden tekrar ediyor ,
biri yıllarca aradığı o şarkıyı buluyor, bir diğeri bi kadeh sarapla sarhoş oluyor..
yavaşça mevsim değişiyor , saatler ilerliyor..
büyük cümlelerin sonu geliyor , yağmur yağıyor , yağmur kaçakları kalabalık saçakların altına saklanıyor
sıcacık evlerde caylar demleniyor ..
ufacık bir damla uzun sürmeyecek bir yolculuğa cıkıyor ,sıcak bir zeminde ilerleyip gamzemin üstünde mola veriyor..
Tanıdık , o bilindik  nefes bulunduğum odayı ısıtıyor , beni ılıtıyor..
bilinmeyen ,uyduruk şiirler okumaya calışıyor , beni gülümsetiyor
bir kadın eski gunlerdeki gibi üzülerek yazmadığını farkediyor , kalemi kağıtları karalıyor
aynanın karsısına gecip pamukla rimelini temizliyor
aklındaki kelimeler yine yapacağını yapıyor
ay'ın görüntüsü denize düşüyor pencereden bakarken kahküllerim yüzüme dökülüyor..
mevsimler durmadan devriliyor ,haftalar ellerimde ufalandıkça ufalanıyor ,
hafiften uykum geliyor ,


ben uyumaya çalışırken hala o orkestranın sesi geliyor ,bir adam hala dumandan hareler çıkarıyor ..





14.11.2012

uyumadan az önce



yastıga güzelim başını hiçbişeyler düşünmeden koyabiliyorsan ne mutlu sana .. ve yine o güzelim başını yastıga , biriyle aynı şeyleri düşünerek koyuyorsan o dha güzel..

8.11.2012

düş'ünürken



o gece,

içilen kahveler kaç'tı kimblir  ,  benzetilen sekiller uğur'lu
yollar hep açık düğüm'süz  ,  sözler hep yer'li 
yerden bit'miş tüm sırlar


- fincanda yaşıyor'muş hepsi

3.11.2012

sonbaharda bazı yapraklar dökülürler , diğerleri de onların ardından 'atlar ' . hepsi yalnızlığın suçu.





dün
bişey oldu.
içimde.

surekli tersine kosan o atlar ki ben varlıklarını kabul edeli yirmi kusur yıl oluyor ..
durdu.
hiç beklemiyordum , doğumumla ilşkili bişey oldgnu düşünür dururdum.
onlara , hızlarına ,seslerine ragmen yaşamımı sürdürebildiğime her daim inanamayarak..
halen nefes aldıgmı ve kalp atışlarımın onlarla senkronizasyonunu fark edip normalleşinceye kadar , yaşamak diyerek adına.

onca geçiştirdiğim , geçiştirdiğime üzüldüğüm günleri hatırladgım gibi unuttum bugün.
durdular.

elimi nereye koysam şimdi,
gözlerim nereye baksa , saçlarım şimdi nerde uçuşsa

aklımda bi yer var




28.10.2012

tanburada



bu sıralar en cok gundelik seyleri seviyorum ben. hayat içinde yüzeyde kalmama sebep oluyor bu taze alıskanlık ,
derinlerimden cıkardıgım hersey en yuzeysel ,en gundelik duyguma karşılık geliyordu ve diger herseyi unutturuyordu bana
bende tutmak için hiç çabalamamış olabilirim , bunu düşünmeliyim.

en kısa haliyle bana yasadıgmı hissettiren her sey gundelik , diğerleri hep yük benim için ..
hafifliyorum bazen , ayaklarım kesiliyor yerden.
farkediyorum , tozlara özgü ani manevralarla boşlukta salınıyorum yön değiştirerek.
tespit.
ruhsal deformasyon

16.10.2012

Üst üste yazılan yazılarn sana ait kelimeleri hala sıcak !


Suskunluğun boyutu gözlerimi yaşartıyor bu gece
kafamı kaldırıp bakmaya çalıştıkça gözlerim ufalıyor, ben ufalıyorum
öyle bi suskunluk ki sonunu bulup ağzını açmaya çalıştıkça irtifa kaybedip
senin yanına düşüyorum 

kendimi koltukta buluyorum
sana bakıyorum
yüzünden düşen bin parça ama ben en çok dudaklarına üzülüyorum
dudakların dökülüyor yüzünden
parçaları toplayıp yerlerine takıyorum

o güzel ağzın resmen bin yıllık bi sandık 

o sandık ki denizler dibinde ,ben güvertede , peşindeyim
sandığın içinde defineler ben define avcısı -ymışım
 
gibi
hissediyorum

hepsini buluyorum
sırf konuş diye attığım o bozuklukları
definen sanıyorum

ağzını öpüyorum..

9.10.2012

Hıhı




Bu kadar ilgisiz olduğu için küsebilirim..
duyup duymamazlıktan geldiği için kendime kesinlikle küsebilirim..
Sonra da
yaklaşıp
sessizce yanıma
gönlümü alabilirim..


kime ne ?

30.09.2012

kuru gürültü mü hepsi?




Zorunlu ayrılıklarımıza , sessiz konusmalarımıza ve derin yazılarımıza ragmen mi bu boşluklarımız..
gidişlere , arkamızı dönmeyişlere ve geri gelmeyişlerimize mi inancımız..
alışkanlıklarımıza , zayıflıklarımıza mı irademiz böylesine güçlü..
sevdiklerimize ve sevmediklerimize mi gülümseyişlerimiz , ayrı ayrı..
karanlıklara mı , ayrılıklara mı , kışa mı inadımız..
cesaretlerimiz , cesaretlenmelerimiz için çok mu geç artık..
mesafeler .. o nefret ettiğim mesafeler..
dört teker üzerinde aşılan mesafelere mi yoksa insanların elleriyle inşa ettiği mesafelere mi bağışıklığımız..
hangilerinin teninde, kimlerin dilinde ,nasılların elinde kırıntılarımız..




22.09.2012

ben, kendine ayar çekmesi gereken kadın, bugün yalnızca kırları ve denizleri düşünmek istiyorum..



bu gece bi iki konugum var, bi kaç fimo kaplumbaga, bi kaç deniz tası, kurumus bi denizatı..
yan tarafımda cok iyi tanıdıgım bi omuz var , yaklaşıyorum biraz , bakışları iyi gelen balkon serinlğinde.. ellerimi uzatıyorum biraz sakinleşip, sıcaklığı hep bildiğim..

gözlerimi kapatıp ruh halime renkli bişiyler alıyorum, üstüm yazdan kalma, üşümek istiyorum.
rüzgar bekliyor öylece bekleme koltuklarında , uğraşmıyor içeriye girmek için ;miskin..
aynı ben , ben ve saçlarım .. onları günlerdir yastıkta unutmus/uyutmus gibiyim ..

bu gece
tatil donusuyum,aksam serinliğiym..
buzluktan aldıgım bi yudum tesellinin üzerine düşünceler ekliyorum , belirsizim ama mutsuz deil..
gözlerimin önüne en sevdğim bakışı getirip , takıyorum boynuma..



düş kurarken eksilttiğim günlerin yokolma hissi yerini yine umutlara bırakırken bende, çokları 'mutsuzluk' izmaritleri söndürüyor dünyanın içine..





6.09.2012

sonunu bildigin filmler sıkıcı ama Mary and Max diil ! 15.kez izledim , evet yine izlerim ..



Mary,
Gülümsemeyi kafana takma.
Ağzım neredeyse hiç gülmez...
...ama bu beynimin içinde
gülümsemediğim anlamına gelmez.




İzmaritler kötüdür
çünkü denize sürüklenebilirler.ve sonra balıklar onları
içip nikotin bağımlısı olabilirler.
Şaka yapıyorum tabi ki de, çünkü...
...sigaranın suyun altında yanması imkansızdır.

Ayrıca balıkların çakmak koymak için cepleri yoktur.


5.09.2012

balkon çarptı beni , inanması zor..



 Uzunca bi süre oturdum. oturdugum balkonun o serin olan kısmına batıyor sırtımdaki kemikler. bi yandan da kirpiklerimin taa arkasına degen yıldızların o parlak görüntüsü zihnimi didikliyor.
sakin bi yer bulmaya calısıyorum kendime görüş açımın içinde , buluyorum ,    gülüyorum
kollarıma aldığım battaniyenin ağırlığıyla açık kalan yerleri örtmeye çalışırken , içimden söylediğim şarkı nakaratın en yukses sesli yerine geliyor.
değiştirmiyorum şarkıyı bende, devam ediyorum.
ben bu anı yaşıyorum , tam bu anı yaşıyorken birden hüzünlenmem..
bi dahaki sefere daha guzelini yapalım dedigmde yüzüme elini değdirmen , elin sıcak.
sırt ustu  duramadigim icin  uzanamam sana, kemiklerim..

yıldız taşıyan kamyonlara binmeye karar verdiğimizde saat gecenin iki yarısıydı, güneşin kurutsun diye camasırların asılı oldugu balkonlara benziyorduk.

heryeri dağınık bırakıp rüya görmeye gittik
aklımız sabah yarım bıraktıgımız kahvaltıda , tam da şu an kafam milyonlarca...

2.09.2012

Benim masalım değildir - re post





Patavatsızlıklar ülkesinin nadide sakinleri
ülkenizde hiç tarzım olmayan o gümüş takımlar eşliğinde , ordan burdan ortaya cıkan samimiyetsiz garsonlarla
başlıyorum yemeğe ..
çatallar syıca çok bıçaklardan  ,
bn denedikçe olmuyor
nazikçe deniyorum  , olmuyor
olmadıkça tırnağımı hangi noktada etime batırdıgımı bilmiyorum .. dişlerimi tam olarak hangi sözcükte geçirdim dudağıma bilmiyorum ..
patavatsızlar ülkesinin nadide sakinlerinin bu halimi görünce neden güldüklerini hiç bilmiyorum.
Afiyet olsun diyorlar , şıpır şıpır ağlıyorum..

31.08.2012

denge dediğin şey her zaman korunmuyor işte.




Bugünlerde aklımın herseyle dolu olmasından ve o herseynde son derece aktif olmasından olsa gerek
günler hiçbişey yapmadan ama çok şey yapmıs gibi yorgun, argın ,hızlı , peşpeşe akıyor.

çocuklugun çizgileri gitmişte yuzumden onn yerne mahalle cocuklarının toplarnı kesen o teyzelerin çizgilerinden
gelmiş, yerleşmiş sanki , keyfi yerinde..



15.08.2012

en yukseğe kim sıcrarsa onun yükü en hafif oluyor



Belirlenen en dişisel klişelerle süslü olan ayraçlar , kitap aralarında satır tutuyor unutulmasın diye
ve etrafımdakilerin yaptığım herseyi mazur görmeye hazır
gözlerinin hassasiyet ayarlarıyla oynayabilme yetisindeyim bu gece.

11.08.2012

Canlı Performans


Uzun zamanlardan beri süregelen edebiyatla olan yatak arkadaşlığımız
Uyutmayınca beni , son bulmuyor cümleleri ; hafif doğrulup masal okuyorum ona geceleri..
Aksi oluyor kaçıyor uykular ve oyun oynuyoruz bana karşı
beni tanıma, beni bilme ve beni sevme oyunları..
Tutuyor mızıkçılığım bu kucuk oyunda bile kendime karşıyım.
Kadınlığım,
Şirretlik ve hınzırlık arasnda bocalıyor , -bi ileri bi geri-
Sonra hissedilen ürperti kendi kendimle yuzyuze geldiğimdeki şaşkınlık ifadesiyle birleşti..
Üşümüyorum hayır,üstüme bişey almama gerek yok ,
Nası olsa bambaska bi kitapta hazır olucak benm için hersey
ölçüsüzlüklerine ragmen saracaklar bedenimi ve ruhumu
ve ennde sonnda incitecek beni orası da..
Çünkü ben hyal kırıklıı tablosndaki o malum kadınm
ve yanmda sevdgm  buyuk ve kucuk adamlarım..

hayır çizmesnler o resmi, incitmesinler beni
hyr girmesin -ben o salondan içeri ,almasınlar beni
hayatımn dısında kalmalıym sanki, biraz daha izlemeli..

Dümdüz


Senin saçların kıvrık,
benmkilerin düzlüğüne inat
sana dogru giden yollar baska yollara cıkar;o yollar kıvrılırken saclarının arasına
bana giden yollarsa hep dümdüz bodoslama
öyle sevmişm ki senin yollarını
bana saclarım kırılmış en çokta!

7.08.2012

sen ve ben bi 'elma' ederiz



bazen dşünüorum..
bi elma ısırınca normalde hiç görünmeyen o yollar görünecek bana ,
3-4 adım atıcam o sokaklarda kaybolucam ve o sokakların kedileri tarafından kovulucam kesin..

ben o yollarda gezinirken bi kaç şehir giricek aramıza , yaşamaya başlıcaklar ustelik , biz ayrıyken onların yaşaması ! buyuk talihsizlik..
düşündün mü hiç , bizim nefeslerimiz kaç bulut eder acaba? nefes almamıza değer bi sayıysa ne ala!

şimdi bunları okurken düşünüyormusun o bastıgn kaldırımlar niye var? üzerinde ben yürümüorsam seni nereye ulaştıracaklar..

bi elma ısırdım şimdi , bilmediğim yollardayım , bi kaç şehir öldürüp yanına gelmeyi düşünüyorum

kediler beni kovmadan
3-4 adım atıp saklansam iyi olur
elma kokusuyla birlikte yürüyorum..

4.08.2012

iyi sabahlar > iyi akşamlar



bnce hckmse krsı çkmamalı bu fikre..
tüm sabahlar ucu açık , iyi birer çkış yoludur..


uyandım..
tüm gürültüleri odama aldım..arada bi yalnz uyurken gecenin içime oturan tedirginliğinden kurtulup.

yan sokaktaki inşaat gürültülerini bile aldım odanın içine..kapımı açtım.
televizyonu
ve radyoyu da.

bi solukta içime çekmeliyim sabahı , çok guzel oluyor sabahın caydanlıkları.. biliyorsun..
tek basına içilen cayları gibi..

kus seslerini tum insaat seslerine ragmen duydum. ya vaktim çok ya kulaklarım cok sağlam yada aşığım..
aslında hiçbirimizin vakti çok değil..

akşam olucak yine bi iki saat var..
sarkılar bile değişti radyoda..

hazırlanalım :
akşama sormamız gereken sorular, konusulcak meseleler var..
sabahlarınsa sığınılan gürültüleri..

25.07.2012

Kahkül




hadi bi iklim seç deseler bana; tropikal derdim sırf söylemeyi sevdiğim için belki de
ne buz gibi ; ne kavuran , sabitlenen hava sıcaklıgına dayar sırtımı yüzüme düşen yağmur damlalarıyla mutlu olmaya bakardım.

akdeniz iklimi demezdim  mesela ve tüm o kısa boylu ağaçcıkların alırdım ahını bi solukta.. sokaklarında gezip içime çektiğim o portakal kokuları terkederdi saçlarımı
ve o mis gibi turunçgiller boğazıma takılırdı

kimse sormuyor ya her neyse;
ben kahkullerime dogru üfledikçe değişiyor benm iklimim

aç gözlü mevsimler birbirinin yerini sömürürken , bu evin dikdörtgenliğinde
odaların samimiyet rengiyle yasayıp gidiyordum bnde





evimin iklimini ben boyadım , haritasını ben çizdim , yağmurlar ,sıcaklar hiç sürpriz diil bana..

çünkü bunların hepsi iki dudağımızın arasında !

19.07.2012

Lamba



O gece de bazı geceler oldugu gibi , tavana bakıp konusuorduk.
kurtul şu ağırlıklarından, at onları , dedi bana.
Biliyordum ben neyden bahsettiğini ; ama sorumluluk sahibi bi insandım ben, soru soranlara acıklayıcı cevaplar vermek durumundaydım.
tepkisizce duymamazlıktan geldim.
baak dedim parmagımın ucuyla dokunuyorum ben lambaya. uzattıgım parmağıma bakıp , öyle dokunmus mu oluyorsun dedi.

bence sormaması gerekirdi.
benim sahibi oldugum ağırlıklardan şikayet ederken birde bana hala soru sorması..hemde cevap vereceğimi bilerek..

peşpeşe iki derin nefes alıp ,tavana bakarken kırptıgım sol gözümü açarak parmağımı indrdim.
kafamı ona cevrdgmde hemen
noolur cvp verme dedi. gülümsedi.
bak bende lambayı iki parmağımın arasına alabiliyorum.
güldüm.

sarıldık uyuduk

tavandan sallanan kasap çengeli soru işaretleri döküldü
bize hiçbişey değmedi.


Yaktım kendime ışık yaptım bu başlıkla!


o yolu düşünürken öle cok vakit kaybettk ki
yürümeye vakit kalmadı şimdi

tutsam seni omzundan
bu yöne gideceksn dsem sana hemde tam kendimi gosterip yapsam bunu

yüzüme baksan ve takip etmesen okları
o maceracı ruhumla canına okusam okların
yolun dikkatini baska bi yöne ceksem de
biraz zaman kazansak he? olmaz mı ?

P.S.

ve ben kaybolsam ayrıntılarda
bahsi gecen yolların köprücük kemiğinden baslayıp ense kökünde bittiğini varsayarak
kaburgalarımı adasam zamanın hatrına

9.07.2012

yüz defa söyledim sana ! melankolik değilim ben , mizacım böyle..


sen, bna kmden yadigarsn ,ben kimin anısına yasatıyorum ki seni boyle
dudağının kıyısındaki o gülümsemeyi  ne zman, nerde, kimde düşürdün ki
bu hali sonradan yapıstrılmıs gbi
egreti..
sen, bna kmden borc kaldın bi soyle
ben kimin hesabına ödüyorum böyle seni
alnında var kocaman bi delik
söylesene kime sevgi kumbarası oldun ki
tıngır mıngır için
bomboş bi
parti.


4.07.2012

surekli doldurursan , soğumaz !


farketmez ama;
sen olmadan basladıgm için üzgün oldgumu söylemeliyim

aklımın bi köşesnde tuzun oldgnu unutmadm
tam senn ağzına layık


afiyetle!

19.06.2012

Rafadanmış kalbim !




Niyetim sinirlerin gerildiği bi sahnenin basrolunu kapmak değildi.Biraz huzur ,mutluluk için filan kolaçan etmekti ortalığı..Zaten sessizdim biliyosun ,bekliyordum..
Arada bir burnumu çıkarıp hersey yolundamı diye bakıyordum ,yaptıgım sadece buydu benim..
Ama gel gör ki ne bir huzur ne bir huzursuzluk ..balkabagına dönüsen arabam ve ben anlaşılamayan bi anın içinde sıkıştık kaldık işte..
Seninle ben..ama birimiz..
Bi işe yaramadığımz anlar..
Etrafımzda halinden memnuniyetsz insanlar , zoraki sırıtanlar ..Ama sen beni bunların arasından cıkar..
Kadın olunmaz her adama ve herzaman da boşvermiş, güçlü de görünülmez..Üstüne gelirler , hatta üzerinden bile gecebilirlerr..
Zor zanaat bu hayat ;hayatına giren insanlar;ama asıl sorun bence cıkanlar.. Kmbilir neler aldılar...
Bir yokolup bir varoldukları yetmezmiş gibi birde sırıtmışlar bakıp bakıp gözlerime..

Gönül rahatsızlığım tavan yaptı..
Suskunluğum biraz çenesini tutmalı..



3.06.2012

Dilim sürçtü dudağına ama yanlışlıkla !



Sanırım benim gibi böyle her yolu denemiş kişilerin artk yanlış yollar seçme zamanı gelmiş olabilir
Ben bu hakkı tanıyorum kendime tüm haklı sebeplerimle birlikte..
size gelince siz nasıl isterseniz öyle ,ama sanıyorm ki
Bu size de iyi gelebilir.
denenmeli bence, mutlaka gelecektir..
Gebermek yok,bitmek ,tukenmekte yok... gayet yaşamak var
can çekişmek var, kazımak var duvarları tırnaklarla
Ağız dolusu müzik dinleyp ,kulak doldurmaz cümleler sıralamak var
Onları dinlemeyi unuttuğm ve benimle konuşmayı
Unutanlardan uzaklaşmak var hayatın bana ait kısmında..
Bitmek ,bu ülkenin muhtelif muhitlerinde yer kaplayan eski sevdiklerimn
kendileri için bekledikleri şey belki de..
Bitmek ve tukenmek gözümü hiç kırpmadan ve dilimi ısırmadan söylenip durduğum dostlarıma dair elimden ve dilimden bir kaza çıkması..
Birbirlerinden nefret eden iki kişiyi konuşturmaya çalışacak kadar da öfkeli
Konuşarak anlaşır o tip insanlar
Ama bana küserek değil,
Dudağımn böyle büzüldüğne bakma benim
Tersime denk gelmektense rica ederim düzümü tercih edin ve
Hayatımın bükülmesini lütfen dert etmeyn..


Geride kalanların hepsi dostlarımmş,farketmedim..Aklımdakileri de size parmakla gösteriym..
Birkaç kişi var sadece , digerlerini tüm iyi niyetimle hayatmdan aşağı ittim gitti
Neden o cümlelermi üstüne yıktım senin, düşünmedin hiç dimi ?
Boşuna söylemiş olmalıydım hepsini, htta onca cumleyi boşuna yazmış olmalıyım ..
Tümüyle saçmalamışımdr belki de , herzaman yapmadığım gibi
Benim benncil, benim nankör, benim artnyetli ,benim
dürüst olunca basitleşen kişilerim
Biliyomusunuz aslında siz hiç olmasanız da olur
nası olsa ben bi şekilde hakkınzdan gelirim.
Romantik film gibi değil ama bildiğn gerilim..




30.05.2012

kendi kendime konusurken sessiz olmalıyım



Herkes sadece kendsni iyi tanıyor
ama bazen malesef ki
tanıdıgı o kadından yda adamdan nefret ettiğinden
kendmi bile tanıyamıyorum diyor..
bnde bu cümleyi kurana dek tanıdıgımı düşünüyordm kendimi , hemde tepeden tırnaga..
aklımla her turlu oyunu oynayabilir, her sekilde tüme varıp tümden gelebilirdim
zihnimin her kısmnda at koşturabilir, her kulvarında ayrı ayrı bahis oynayabilirdm, kazanırdım .
hemde kendi kendime..
sonra baktım gökyüzü düştü günlerce ellerime , saçlarımın arasına.. denizler tırmandı dağların kıyısına
toprak kustu yamaçlar ve ben kendmle ilgli çokta bi fikrim olmadığını çıtlattım kendime..
bu dünya fazlasıyla büyük bi tımarhane , her ev apayrı bi belgesel ürünü
evdekiler herzaman evrene şenlik
çoklarının içnde tanıdık yuzleri biriktirdiği günlükler
temize çekilirdi yavas yavas
melankolik şiirlerle
ben şimdi
at yarışından yorgun düşen beynimi ayraçla ayırıyorum
şu dakikadan sonra ne harf ne rakam sarfiyatı yapıyorum
sakin oluyorum
kendmden kçmaya çlşmam kdar boş ve gereksz kendmi tanımaya çlışmam
htta kendimle sesszce konusmam
kim oldugmu bliorum

sdece malesef tanışılan o kadın veya adamdan sebep kendmi bile tanıyamıyorum diyor bazen insan..
başa döndük şimdi
yaşlanmş, içi geçmş , hacmini kaybetmiş ve şekli bozulmş kabuslarımzdan bi balonun içindeymiş gibi aşağıya bakıp , bi türlü kendimizde olamayışlarımızın sebeplerini mi
arıyoruz biz şimdi
evimizin yolunu bulucak kadar iyi koku almıyor mu burnumuz artık?

10.05.2012

mutlu ol, kirpikleri uzatır bu yağmur :)


puslandı ya ortalık, grilesti ya bulutlar
sabah uyandıgımda parlamıyordu ya gökyüzü ,
değişmedi sonra da hatta kötüye gitti , yağmur basladı ya
tamam..
hırkalara olan zaafım cıktı yine ortaya..hırkalara , kitaplara, kitapçıların edebiyat ve arastrma inceleme kısımlarına
zaafım var benim , çok hem de..


ciddi şeyler düşünmek için çok ıslak hava , bugün de..

3.05.2012

Ben okyanus bilgesinin ortanca kızıyım


ben burayı diil de denizi seviyorum
denizin içini .. kıyısını..dibini..
burdan baska her yer ,
kitap gibi , adım gibi sanki , yeşil elma gibi , cubuk kraker gibi  , soguk sut içmek gibi bilmiyorum işte
denizi görmek gibi,  kendini okyanus sanmak gibi de olabilir ,su gibi, dalgaları seyretmek gibi ,bulutlara verdiğin isimlerin aynılarını dalgalara vermek gibi , her hücrenin huzurlu olması gibi, saniyelerrrrce süren hayaller kurmak gibi , bu kırmızı sallanan sandalyede bulutların resmi geçidini izlerken çay içmek gibi , çokgzel kremalar yapmak gibi ,o kremaları çilekle yemek gibi, muza nutella sürmek gibi ,tum vucuduna homojen sekilde yayılan o sıcaklık gibi , sevdiğin film sahnelerini tek tek açıp bakmak sonra tek tek kapatmak gibi, baş ağrısndan korkmamak ve sevdiklerini özlemek gibi ,güzel haberler almak gibi, duşun verdiği rahatlık gibi,çiçekli çarşaf gibi , en tatlı uyku gibi , göktaşı bulmus astronot heyecanı gibi , herkesle konusmak ve kimseyle konusmamak gibi , saçların super hızlı uzaması gibi , birilerinin sırlarına ortak olmak gibi, sırrın kendisi olmak gibi, imla kurallarına uymayan aşklara delil olmak gibi, mutlu olmak gibi ....

bazen de onun ;
kimse görmesin gözlermi diye kestrdgm kahkullerimn taaa en arkasını görebilme yeteneği oldugnu hayal etmek  gibi..

öyle basit işte..



16.04.2012

Yükte ağır pahada hafif



Ne kadar kalabalık herkes, çok, birsürü.. herkesin bu kadar kalabalık oldugu bu zamanlarda ben daha da kalabalığım ..
ben böyle kalabalık olunca kendi payıma düşen bi gıdım oksijen de yetmiyor işte , ne bana ne onlara..
kafa sayıları çok fazla ancak doğru dürüst hiç kimsenin yüzü yok, gözlerinde yada bakışlarında demeliyim birşeyler eksik..kelimeleri ezber hep..
öyle çokçayız ki aslında yine de göze batmıyor gözden düşen yanlarımız..
sahip olunan onca özellik havada sallanmakta..en birinci sadakat ikinci saygı , artık en yukarda..
birşeye yada birine..
benim gibi eski kafalı için ne mühim oysa..
evet eskidi kafam, dökülmese de saçlarım; beyazlarım var
havadakiler kadar beyaz
tum misafirperverliğimle
her brine sefkatle lezzetlendirilmiş kalbimi servis ettim etmesine de hiddetlendirilmiş soslu vicdanıma tercih ettiler..
gördüm ki tokmuş karınları ,bu oyunlara ya da saygıya..
sizleri oldukça tanıyorum .. tekrar acıktıgınızda, mideniz kazındığında yeniden konusmayacağım..
bi level öndeyim sizden ben..
bi kalp
bi vicdan
komiklik bu , ah yapmayın bunu bana..

11.04.2012

bu yazı, cam kenarı..



ben hep onların sözümü balla kestiklerine inandım...birde arıların çok çalşkan olduguna..
susabilmek benim için toprağa atılan ilk tohumdu , filizlenmesi gözlerimdeki bi ışığa bakardı..Çoğu zaman lafı uzatmak işte o ışığa erişebilmek içindi..
ama hiç susmuyorsa dikkatli olmalıydım, gözümü bile kırpmadan..
ben sanırım en çok toprağın sözüne inandım..
birde onun suskunluğuna..

gözlerim kapalı benim
ceplerimse hep tohum

8.04.2012

Güzel



Ben yazarken ,  tasları kaldırıyorum ve altlarında ne olduğunu gösteriyorum.
zaman zaman taşların altından canavar çkıyorsa ,
benim suçum değil..

                                      Jose Saramago

28.03.2012

Sevinçli bi metafor..biraz gevezelik hepsi bu, birazdan ne anlıyorsan artık..


Bi bardağı havada öylesine bırakmak nedensizdir,
bu yuzden belki cama kırılmanın hiçbi nedeni olmaz bazen..
bi kaç isimden biri olur adın , yaşın bi kaç yaştan biri ama asla oldugun yaş deil..
plastik sanatların acemisi oldugundan gökkuşağına atlayıp uzaklaşamazsın içnde bulunduğun durumdan.. sadece o ilk ışığın peşine düşüpte sessiz sakin yolu yarılayan kaplumbağa misali ..yol yorulmaz ama sen yorulursun..
ters dönen bi aklın yansıması gibi ters dönen bi kaplumbağa istikametinden şaşmış, kabilesinden kopmuş..
dil altı verilmişçesne bi sakinlik , ilerleyen milada dair bi kararlılık..

oluyorum yavas yavas bnde, şimdiye kadar yarılandım.
bi kaç yaşa sahibim , biri ötekinden 2 yas buyuk, ben diğerinden 3 yaş küçüğüm.. bu şehirde güneş bir gün emekliye ayrılırsa elimde kalan ikramiyeyle hep ona yakın olmaya calısıcagm..  bunun yaşımla bi ilgisi yok ..
parmaklarımın da yazdıklarımla..

13.03.2012

Pzr+pzt+salı+cars =dörtdey


Hayaller kuruyorum halen ,utanmadan ..yoksun ya geceleri gunduzlere bağlıyorum , düğümlüyorum , birleştiriyorum..
uyuyormuyum hiç bilmiyorum ..
hiç usanmadan , tüm bu yeni düşünceleri sevmeye çalışıyorum , ellerimi saçlarına karıştırıyorum ..
burdaki soğuk havaları, sağanakları sadece kendime adıyorum ben
ordaki ılık hava senin güzelliğinden
sen şimdi bi gülümsesen , yaz renkleriyle kış renklerinden bi çay demlicem sana , tadı damağında..
parlak bulutlu , kırmızı puantiyeli , sevgili ve samimi günler diliyorum
heppi dörtdeyler sana..

7.03.2012

Bi kaç seneyi saymazsak akran sayılırız ama güneşli öğlene inat akşamüzeriyiz..



Şimdi
kendimize karsı biraz düürst olalm dostum.biz sennle biraz beyhudeyiz, yasadıgımız hayata tum beyhudeliğimiz ve şimdiye kadar pekte oturmadı yerine tüm bu gördüklerimiz..
aynaya baktıgımızda ruhumuza eğretiyiz , doksanların sanatcılarının kıyafetleri gibiyiz ..
dostum, doğru konusup eğri oturalım şimdi yada herkese inat tam tersini yapalım biz seninle.. neyse..
becerikli değiliz biz ikimiz yasamak konusunda , eski bi alışkanlık olsa gerek ayak bileklerimizi pek sık burkarız sokaklarda..ama hatırlasana ;
tam dusmek uzereyken ,diz kapağından kıvrılmısken bacaklarımız ya tutunuruz birbirimize ya da yer yumusar düşeriz hiç acımadan..

bunları dusunuyorum sık sık; değişim ki ne değişim kapıya dayandı artık..senelerin alışkanlığı içimde canlıymıs hala.. pır pır..
şöyle en kocamanından bi fırtına koparsam diyorum göz açıp kapayana kadar bitse hersey ; şöyle büyükçe bi kahkaha bıraksa dostum diyorum , bekliyorum..bakıyorum..
anlıyorum bekledigini ama bu su an hiç bana göre değil diyor gözlerin..
duruyorum
birden değilse de cok net bi şekilde anlıyorum surekli kusmanın nedenlerini.. onca kirliliğe, bunca pis şeye hiçbişi söliyemeden bakmak midene cok dokunuyor senin..
bırak bosver kirlensin yerler..temizleriz..kmblir kaç kere dedm sna bu kadar titiz olma..
biraz da biz dağıtalım etrafı , düzeltiriz; biz seninle hep düzelttik..
iki efes dark koskocaman bi şişe tekilayla aşık atabilir, yerine kurulabilir bizim bünyemizde biliyorsun..
tırnakların ince ince çiziyor içimi son zamanlarda ; çizmesin..çünkü ben senn elin yda gözün olablirim..gercekten.. ayagın olablirim..
yeter ki
şimdi kalkta sennle o küçük parka gidelim, güneşlidir, söyleyecek şarkılarımız vardır..
baksana yaa !
artık tum hayallerim transparan benim !

27.02.2012

Tüm düşlerimin ağzı kulaklarında !



İki his arasında kurulmus bi köprüyüm sanki , inşası saniyelik ; dimdik dursam da içerde kumlar , çakıllar..
ya da kıyıda bi masa ,  üstünde catal /bıçak.. ara sıcaklara coktan baslanmıs ve münasebetsiz bi neşe hakim
bazen de
canlanıyor kafamin içindeki tüm renksiz dekorlar..
bi panayır yeri içimde ..  tören alayı .. kortejler .. bi takım pijama partileri .. maskeli balolar ..
hayranlıkla seyrettğim zihnim birde insanlar
bu muazzam yorgunluk öyle güzel ki , gözlerimi kapatsam da orda
her nefes alısımda parlayan pullar..


23.02.2012

Bir bilsen ne kadar önemlisin !



Bazı seylere , anılara , hatalaraa , kararlaraa.. üzülmek ve bunu kabullenmek diye bişey var bence..
Diyorsun ki !
ben  hayatım boyunca bu konuda tam da boyle dşünücem ve üzülücem.. içim hep buruk kalıcak ama önemli diil artık ; böyle olması gerekiyormus demekki tavrını yapıştırcaksın üstüne..
O an bunu bilmesende en çok o zaman büyüyeceksn ..istisnasız ama ; istemeden..

15.02.2012

Beynimdeki koku kodlaması



mevzu sandıgm kadar derin deil aslında.. okyanuslara ulaşamadıgımızdan böyle blkide.. ince fikirli olmak, çok hissli olmak çoooook insan kaybettrdi bana..
gidenleri arayamam, arasamda o deildir artık benim içn, bnde onun belki.. ama özlerim.. yapabildgm en ii sey bu diil aslında, çok güzel sarılırımm ; kocaman kollarım 4 metre kadar..

bugnlerde kfamı omzuna brakmak istedgm , yapamadgmda da gözkenarlarımdan tasan insanlar safsu haline gelior, akıyor ..hayat hiçbi zaman o günlerdeki gibi kokmuyor..
kokusuna doyamadıgın anları ve gnleri anımsa! kolay oldu dimi.. öleyse kimse anı yasamıyor.. geçmişe dokunuyor eli sürekli, bugünü yaşamak için şart koşuyor geçmişi..
hayatmdaki adamın gecmişe bırakıcakları bugünler olucak.. kokusu nasıl ? sızlatır mı gelecekteki benin burnunu acaba? yoksa oh mu dedirtir; ohh ki ne ohh!

duyarsz oldgmu dsunen biri hiç olmadı hayatımda .. oldu mu ? olduysa da bilmem ki.. öleymiş gibi yaşamalıyım şuan!
nden yazdgmı , ustelik neden bnları hatta niye bu seklde yazdgmı soranlar oluyor..üzgün oldgmu düşünenler.. yada ergen .. :)
ben gece yazarım..gittigim yol gece aydınlıktr benm..ve gece , insanlar uzernde hep aynı etkyi gsterir kanımca.. eger braber uyuyamadıgn o insan yoksa şurda yanında .. hayatn onca gercekliğyle bsbasa kaldgn onca aanı içnden cıkartamazsn
;sende içinden çıkamazsn..
tüm gün gülsende , bunu geceye bulaştramazsın..
yada uzakta byerde gecenn içinde skışmayan ölece duran yıldzların beni kendi gözleryle görmelerine izin verdgm için sen beni hrpalayamazsn..
benm uzerme brakılan onca kuşun sesi , dinlendirir beni ; gökyuzu onların evi ben misafirleri
içime saklanan hayalleri savurdm gökyuzune, gercek olana kadar yakaladı kuşlar herbirini..

sen benim ellerimn ölçüsnü aldgnda yllar önce, o anın kokusu burnmda..
yıl oldu ellerim aynı hala..


düşünmyorum bnları..
hem düşün bi, kolaymdr unutmak omuzları ?

4.02.2012

Biliyorum ellerim biraz soğuk




etrafımda gezinip duruyorsn.. eteğimde, omzumda,kolumda ,dizimde.. başın,ellerin sırnaşıp duruyorsun.. biliyorum.
terleyen yuzume yapışnca saçlarım uykunun en tatlısnda ellernle toparlayıp düzeltensn ..boynumu da yastıga biçmsiz koydugmda onu dogrultan yne sen..
kitabı alıp kenara koyan sensin , basucmdaki oyuuncagı bnden uzaklastıran sensin kıskanclıgından..ustumdeki yorgan sıyrılınca düzelten sen..
sen nası dilersen,nası istersen..nerde istersen ordasın sen..
beynin ve sen, bedenin ve sen..

hırkalara olan zaafım, evim ve ben..

30.01.2012

Senin toprağında benim evim yoktu


O sarkıyıı hiç sakınmadan sonuna kdar açıpta , yukselen sesten ucusarak içeriye gelen onca seyi izlemeye doyamadım.
tüm hissettiğim , boşluğa düşmeden kurtulmasydı düşüncelerimin..havaya karışması, solunması..

kulagmda o sarkıyla ısıtmaya calısırken kendmi , farkettm ki alışmışım yalnızlıga.. parmaklarımn ucunda cvıldayan kus sesleri sıgınmış çatı kenarlarına..
gece çökmüş omuzlarıma belli ki , ışık verebilecek ne kdar gökcismi varsa boynu bükülmüş hepsinin..
böyle zamnlrda dlimin ucuna gelen bulutlar hiç dağılmıyor , ses*i özlediğm zmnlarda ellermle sustrdugm cümlelermle uyanıorum sabaha.. soguk sabaha yada aksama.. farkeder mi ?
nası olsa cogu sabah , uyku karanlıgı.
hc durmadan yazsamda anlatamıcagm kdar cokk sey varmş o sabahların içnde
htta bi sabah nfret dolanmşta saçlarımn arasna acmısım tarakla , bilmez kmse ; bni bırakıp gdenler var içimde, çok uzaklara çekip gidenlerim
onların hatırasına kalbimin en verimli köşesinde kendiliğinden biten orman hiç olmş bi sabah..
yanmş bi ormanın kokusnu assam kirpiğme ,acaba ıslandkça yeserir mi , yeşili nefeslendirir mi ?
diye düşünmeden
o güzel şarkılar koynumda hazırlanıyorz gönülsüz yarına.