14.07.2015

günışığı






belki de bugün ;
gün ışığı yanlış şeyler söylüyor kulağına  , dinliyosun ve o an unutuyosun hepsini.
yapmak istediğin hiçbişey o an yakınında değil ve  güneş altında günü geçirmenin peşine düşüyorsun tek başına.
kafanı bulman mümkün ama konuşacak kimseyi bulamamanın sana göre tek bir sebebi var.

duyarlılık kıyılarını döven bencillik dalgaları ,üstelik nedeni belli ama çoğunlukla belirsiz olan bi hüzünle birlikte hayal gücünü aşndırıyor.


ama dedim ya
belki de tam tersi .

günün en güzel saatine ait olan denizin sesi , parmaklarını şişesine yapıştıran suyun soğukluğuyla arkadaşken , okuduğun bir kaç satırdan ibarettir hepsi.








10.07.2015

Su





Bu akşam, içine uzun zamanların bile unutturamayacağı bi an saklansın diye geldim buraya , 
kıyıda oturuyorum , küçük dalgalara sabitlenen gözlerimle birlikte dalmışız suya ,dayamışız sırtımızı deniz kabuklarına.
o anda bana:
-biliyor musun eskiden buralar hep umuttu- diyen mutsuz planktona -üzülme - diyorum. 

 her yarım ada bile diğer yarısını arar bu dünyada-




3.07.2015

çay





 Henüz seninkileri duymadan, sadece benim hayallerime kulak verdiğimizde bile kmlerce kelime dizilirdi peşpeşe .
Geceler, sabahlar ve gündüzler boyu takip ederdik hepsini ; hergün başka bir kitap içinde.
Sınırı olmazdı hiçbir duygunun ;
bazen sırf sağ yanağımdaki gamze oraya çok yakışıyor diye kalkıp bi çay demlerdin ,
bazen de sırf dağlar denize paralel diye mutlu olurduk
birlikte.