11.09.2024

Yoksun ya

 




Şimdi sen yoksun ya 

ben kimseyle konuşmuyorum bu en sevdiğim zamanlar hakkında

İçtiğim her yudumun tadını daha iyi aldığım , üstümü bile örtemeden uyuduğum o gecelerden sonra , elimin sabah serinliğinde çarşafı aradığı , rüzgarda savrulan saçımın aylardır en güzel göründüğü bu zamanlar yani.

Yapmam gereken her şeyi ve tüm sorumluluklarımı ; sahip olduğum ve olamadığım onca güzel ve boktan sıfatları aldım katladım koydum kenara öyle yazıyorum şimdi sana okursun diye. 

Çoğu zaman devasa bi güçle ama aynı zamanda dal gibi dokunsan kırılacak olan güvensiz eklemlerle , hayatın bir yerinde ve bence hayatın pekte haberi olmadan geçirdim bu yazı da. 

Çoğu zaman bitişik, bütün ve hatta bağlı bile ama yerli yersiz de bağımsız gibi alabildiğine ; mental olarak yani. 

her türlü olaya takılıyor kafamız parça parça ve biz hiçbir şeye diğer şeylerden bağımsız yaklaşamıyoruz. Oysa herhangi bir şey olduğunda , o andan fazlası değiliz aslında. 

Basitleştiriyorum. 

Sarılmak mesela.Al ellerim bak , bunlarda kollarım. Seninkilerle sonsuz bir uyumla.

Sarılmak yeterince güzel , yok ne eksiği ne de fazlası; avuçiçlerimi hatırlasana 

Ne güzel dağıtıyorum cümleleri konu sen olunca , nasıl başladım nasıl bitti 

Zaten kimseyle konuşmuyorum son zamanlarda 

Yoksun ya.



18.08.2024

altüst



    







Hissettiğin her şeyi , olduğu gibi; 
çok sevdiğin bi surata anlatmanın ve o anda o kişinin seni anladığını bilmenin bi tanımı olmalı ve sözlüklere girmeli. 
Hissettiğin herhangi bişeyi,  tum kalbinle sevdiğin bi surata anlatmanın ve o anda o kişinin seni anlamadığını bilmenin bi tanımı var ve sozluklerden çıkmalı.


ellerin



ben sanki dünyanın en düz yolunda düşmüşüm gibi şimdi  , taşa takılır gibi bile değil ; öyle sebepsiz dümdüz bir yolda düşmüşüm gibi

düşün 

senin bana doğru attığın taşları ve hatta vurduğun kuşları , hiç sekmeyen o keskin nişanları

onca yıl boyunca ve hala 

sessizce bıraktığın yastığının yanına.







8.08.2024

Son




Gece yatmadan önce konuştuğum en son insan olmanı sevdiğim kadar çok az şeyi seviyorum. 


Yok mu?



Biliyorum, biliyorum sus

Ne kadar uzun zaman olduğunun farkındayım ve bu farkındalık yüzünden günlerdir buraya gelemiyorum.

Ya da farkettiğim günden beri olarak mı düzeltmeliyim bu kısmı bilmiyorum. 

Dağınığım

Neyden bahsedeceğimi bilmeden geldim, kadehim bitti ; keşke en azından bitmeden yazmaya cesaret edebilen biri olsaydım.

Çok yüklenmeyeceğim bu gece kendime , neler oldu, neler geçti ; neyin içinde çırpınıyoruz , nelere dünden hazırız değil mi? 

Büyümekten hiç hoşlanmadım, keşke biri bana bunu sorsa da hiç susmadan anlatsam; ya da burada sormuş gibi biri, hiç susmasam ..

diyip susmam yok mu ..